Manda Yetiştirmek ve Manda Sütü Üretimi
Çok değil 40 yıl kadar önce sulak alanlar ‘sıtma eradikasyonu’ bahanesiyle kurutulmasaydı Anadolu topraklarının simgelerinden olan manda bu denli azalmayacaktı. Sultan Sazlığı, Amik Ovası, Ereğli, Hotamış, Eşmekaya gibi yüzlerce sulak alanı bir düşünün! Bilindiği gibi manda, sulak yerleri seven; eti, sütü ve derisiyle
çoğumuzun günlük yaşamında yer etmiş bereket sembolü bir hayvandır.
Eskiden manda eti satan kasaplar, manda yoğurdunu bir iksir gibi pazarlayan köşe başı yerler vardı. Mandanın kaymağı bir başka olur, beyaz renkli tereyağının nefasetine doyulmazdı. Karadeniz dâhil her yörenin manda yetiştirme tekniği o yöredeki bitki örtüsüne uygun yapılırdı. Manda, ne bulursa yiyen kanaatkâr bir hayvan olarak koşum işinde bile çalıştırılırdı. Şimdi hepsi kaybolup gitti.
Örneğin, manda sayısının çok yüksek olduğu illerimizden Afyon’da bile haşhaş küspesiyle manda beslenmesi zamanında pek ünlenmişti. Bugün manda kaymağı ve yoğurduyla ününü hala koruyan Afyonkarahisar’da 10 yıl önce 150 bin olan manda sayısı şimdi 9 bine inmiş durumda. Türkiye’de 1960’larda 1 milyona yaklaşan manda popülasyonu günümüzde 70 bin adede kadar gerilemiş.
Velhasıl süt ve et için bir büyük tehlike daha
Buna karşın bu tablo, kırmızı et krizinin konuşulduğu şu ortamda girişimciler için bir fırsat kapısı olabilir. Anavatanı Hindistan ve Güney Asya olan mandanın ömrü 30 yıl kadar. Gebe kalması ve doğurması sığıra göre daha kolay. Özel yapılmış beslenme üniteleri ve sulak bir alan manda besiciliği için yeterli.
Manda kalitesiz yemleri bile değerlendiriyor ve kaliteli ete dönüştürüyor. Sütü ise yüzde 10’a varan yağ oranı ve lezzetiyle her yerde aranabilecek özelliklere sahip. Yetiştiriciliğin ön şartı ise şu: Derisinin kalın olması nedeniyle serinleme ihtiyacı için derinliği uygun bir göletin besleme ünitelerinin önünde inşası gerekiyor.
Manda yetiştiriciliği, başta Tarım Bakanlığı olmak üzere çoğu kurum ve üniversite tarafından destekleniyor. İşin inceliklerini öğrenmek ve uygun bir yerde yatırım yapmak şimdi çok kolay. Düşük faizli uzun vadeli krediler ise devlet bankalarında bu işin girişimcilerini bekliyor. Henüz ülkemizde modern koşullarda örnek bir manda çiftliği yok. Bu işin öncülüğünü yapabilir, kırmızı et piyasasına daha kolay bir yoldan girebilirsiniz. Kapıyı aralamak bizden araştırmak sizden.
Manda yetiştiriciliği Manda sütü üretimi |
çoğumuzun günlük yaşamında yer etmiş bereket sembolü bir hayvandır.
Eskiden manda eti satan kasaplar, manda yoğurdunu bir iksir gibi pazarlayan köşe başı yerler vardı. Mandanın kaymağı bir başka olur, beyaz renkli tereyağının nefasetine doyulmazdı. Karadeniz dâhil her yörenin manda yetiştirme tekniği o yöredeki bitki örtüsüne uygun yapılırdı. Manda, ne bulursa yiyen kanaatkâr bir hayvan olarak koşum işinde bile çalıştırılırdı. Şimdi hepsi kaybolup gitti.
Örneğin, manda sayısının çok yüksek olduğu illerimizden Afyon’da bile haşhaş küspesiyle manda beslenmesi zamanında pek ünlenmişti. Bugün manda kaymağı ve yoğurduyla ününü hala koruyan Afyonkarahisar’da 10 yıl önce 150 bin olan manda sayısı şimdi 9 bine inmiş durumda. Türkiye’de 1960’larda 1 milyona yaklaşan manda popülasyonu günümüzde 70 bin adede kadar gerilemiş.
Velhasıl süt ve et için bir büyük tehlike daha
Buna karşın bu tablo, kırmızı et krizinin konuşulduğu şu ortamda girişimciler için bir fırsat kapısı olabilir. Anavatanı Hindistan ve Güney Asya olan mandanın ömrü 30 yıl kadar. Gebe kalması ve doğurması sığıra göre daha kolay. Özel yapılmış beslenme üniteleri ve sulak bir alan manda besiciliği için yeterli.
Manda kalitesiz yemleri bile değerlendiriyor ve kaliteli ete dönüştürüyor. Sütü ise yüzde 10’a varan yağ oranı ve lezzetiyle her yerde aranabilecek özelliklere sahip. Yetiştiriciliğin ön şartı ise şu: Derisinin kalın olması nedeniyle serinleme ihtiyacı için derinliği uygun bir göletin besleme ünitelerinin önünde inşası gerekiyor.
Manda yetiştiriciliği, başta Tarım Bakanlığı olmak üzere çoğu kurum ve üniversite tarafından destekleniyor. İşin inceliklerini öğrenmek ve uygun bir yerde yatırım yapmak şimdi çok kolay. Düşük faizli uzun vadeli krediler ise devlet bankalarında bu işin girişimcilerini bekliyor. Henüz ülkemizde modern koşullarda örnek bir manda çiftliği yok. Bu işin öncülüğünü yapabilir, kırmızı et piyasasına daha kolay bir yoldan girebilirsiniz. Kapıyı aralamak bizden araştırmak sizden.
YORUM EKLE