Çekirdeksiz patlıcan üretti adını tatlıcan koydu

Türk tohumculuk sektörünün elde ettiği başarılara bir yenisi daha eklendi. Türk ziraat mühendisleri, nar, limon ve karpuzdan sonra, çekirdeksiz patlıcan geliştirdi. Antalya'nın Kumluca ilçesinde faaliyet gösteren E-Z Tohumculuk, ıslah ettiği hibrit tohum sayesinde patlıcandaki çekirdek zahmetini ortadan kaldırdı. Türkiye'de ve dünyada bir ilk olduğu belirtilen çekirdeksiz patlıcan, 'tatlıcan' ismiyle tescil ettirildi. Kendi kendine döllenen (parthenocarp) patlıcan çeşitleri kullanılarak geliştirilen hibrit tohum...
 sayesinde, kış aylarında, çiftçiler hormon ya da arı kullanmadan çekirdeksiz patlıcan üretimi yapabilecek.



E-Z Tohumculuk'un sahibi Zekai İlter, diğer patlıcanlara göre daha tatlı olan 'tatlıcanın', mangal ve kebapçılar tarafından tercih edildiğini söyledi. Üretimi ve ıslahı aynı anda gerçekleştirilen tatlıcan, raf ömrünün uzun olmasıyla da dikkat çekiyor. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği'nin (TSÜAB), tohum sektöründeki gelişmeleri anlatmak için düzenlediği toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan firma sahibi İlter, şimdiye kadar yürüttükleri araştırma çalışmaları sonucunda, 2 salatalık ve 4 domates tohumu tescil ettirdiklerini açıkladı.



Türk tohumculuk sektörünün son yıllarda ortaya koyduğu başarı yabancı ülkelerin de dikkatinden kaçmıyor. Sektörde dev firmalar Türk şirketlerini satın almak için teklif üstüne teklif getirirken, son olarak ajanlar devreye girdi. Islah materyali ve bitkiyi kendi ülkelerine götürmek amacıyla tohum hırsızlıkları görülmeye başlandı. TSÜAB Başkanı İlhami Özcan Aygun, son dönemde bu tarz olayların sıkça görülmeye başlandığını kaydetti. Aygun, "Türkiye'ye gelen bazı kişiler, ülkenin genelini dolaşıp hususi olarak hibrit tohumu alıp araştırma geliştirmelerinde kullanıyorlar." dedi.



Dünyada sebze-meyve üretiminde GDO kullanılmadığının altını çizen Aygun, hibrit tohumun ürünün verimlilik, lezzet ve dayanıklılığının artırılmasına katkı sağladığını bildirdi. Hibrit tohum sayesinde farklı lezzet ve büyüklükte ürünler elde edilebildiğini vurgularken, "Ülkeler farklı farklı büyüklükte veya renkte ürün isteyebiliyor. Örneğin İspanya dışı yeşil, içi kırmızı domates isterken, Avrupa ülkelerinin tercihi tombul patlıcan. Suudi Arabistan dolma biberini büyük isterken, Ruslar dikenli salatalığı tercih ediyor. Bu ürünleri Türkiye'de satmak mümkün değil." diye konuştu.